Peki Damat?
İlk defa bir dügün törenine katılan küçük kız annesine fısıltıyla sorar :
- "Neden gelinler beyaz gelinlik giyer? "
- "Çünkü , yavrucum, beyaz mutlulugun rengidir, bugün de onun en mutlu günü ..." diyerek anne kızının sorusunu cevaplandırmaya çalışır.
Küçük kız biraz düşünür ve ikinci sorusunu sorar .
- "O zaman damat neden siyah giyiniyor?
:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
Kutsal Şeyler
İki sevgili oturmus konusuyorlardi. Genç kiz,
- Inan bana sevgilim, sen hayatimdaki ilk ve son erkeksin. Erkek, kizin saçlarini oksayarak cevap verdi,
- Beni buna inandirmak senin elinde.
Kiz biraz düsündü, sonra heyecanli sekilde anlatmaya devam etti,
- Bak, hayatimin en kutsal seyi üzerine yemin ederim ki, söylediklerim dogrudur.
Adam meraklandi,
- Peki hayatinin en kutsal iki seyi nedir sevgilim?
Kiz ayni hizla cevap verdi,
-Çocuklarim tabii ki...
:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
Değişim
Körfez Savaşı'ndan önceki yıllarda, Amerikalı bir bayan gazeteci, kadınlarla erkeklerin toplumdaki yeri hakkında bir yazı dizisi hazırlamak üzere Kuveyt'e gitmiş.. gözlemleri sırasında ilk dikkatini çeken, kadınların kocalarının 5 adım gerisinden yürüdükleriymis...
Yıllar sonra aynı gazeteci tekrar bir yazı dizisi için Kuveyt'e gittiğinde bu sefer bir de bakmış kadınlar önden gidiyor, kocaları 5 adım arkalarından geliyor... bu işe çok şaşırmış, hemen bir kadına yaklaşıp sormuş:
"Bu gördüğüm inanılmaz bir gelişme... peki ama bu değişikliğin sebebi nedir??"
Kuveyt'li kadın cevap vermiş:
"Mayınlar..."
:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
bir hatırlasam
Ahmet Bey 97'sinde. Hüseyin Bey ise 92'sine erişmiş. Yıllardır dostlukları devam etmekte. Bir gün Ahmet Bey Hüseyin Bey'in evinde yemeğe davet edilmiş.
Dikkatini çekmiş, Hüseyin Bey karısına hitap ederken "gülüm", "hayatim", "balım", "tatlım', "şekerim", "sevgilim", "rûhum", gibi laflar kullanıyor.
Bir ara karısı mutfaktayken yine, "bir tanem, nerelerdesin, yemeğin soğuyacak" demiş. Ahmet Bey dayanamamış:
-Yahu dikkat ediyorum, karına ne iltifatlı laflar ediyorsun... ballar, şekerler... Bunca seneden sonra olacak şey değil, bravo sana, demiş.
Hüseyin Bey şöyle bir arkasını dönüp karısının hâlâ mutfakta olduğundan emin olduktan sonra:
-Sorma birader demiş. Ne balı şekeri, 10 yıl oluyor bizim hâtunun adını unuttum. Bir türlü çıkaramıyorum.
:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
Öp Beni:=)
Delikanlı sevgilisini aksam eve bırakır.Evin önünde masum bir
fısıltıdan sonra ateşlenir.Bir elini duvara dayayarak
- "Beni bir öper misin"..
Kız:
- "Deli misin evin önünde annemler görür" der..
Erkek:
"Ne olacak canim bu saatte kim görecek, ne olur seni çok seviyorum...
Kız:
- "Ben de seni ama olmaz..."
Erkek çok ateşli tabi devamlı ısrar eder. Bir ara aniden merdivenlerin ışığı yanar ve kızın küçük kız kardeşi belirir.
Küçük kız:
- "Babam diyor ki öpecekse öpsün, gerekirse ben öpecekmişim, o da
olmazsa kendisi gelecekmiş ama o hayvan oğlu hayvana söyle elini
Diyafon düğmesinden çeksin dedi'