SEVDA SOKAĞI
Ben sevdanın oturduğu sokakta oturuyorum,
geceler hiç bitmiyor, ben hiç uyumuyorum
gecenin efkarı iniyor perde perde,
sevdanın hayali vuruyor arada bir içime.
Ben sevdanın oturduğu sokakta oturuyorum,
hani şu perdelerinde mavi kuş resimleri olan
Ali bakkalın hemen yanında, 17 numara,
o kırgın hayatın tam ortasında
hani duvarlarında hala yazılar olan o sokakta
biri gurbetin ,biri ihanetin,
biri de seni böyle sevmenin hikayesi.
Sevdanın camı bana bakıyor, ben cama
ve bak sen şu serencama
pencere önünde menekşeler, hatmiler
bi de gece sefası ,bi de haytalığı adamın
abi bi de sevdanın hayali vuruyor arada içime,
iyi oluyor diyorum bu sana iyi oluyor.
Arada bir arkadaşlar geliyor, laflıyoruz ordan burdan
anlarsın ya güzel abim,
iç cebimde bir umut doğuyor,
bi de nerden bulduysam resmi sevdanın,
resimde sevda inadına gülüyor,
sevdam gayriresmi bilmekteyim
gel ki benim abim
biraz da üstümüzde macera güzel duruyor
yani yakışıyor adama yakışıklı bir sevda.
Hayat haybeye vurmuyor yüzümüze belasını,
hayat sokağımızda bir kehribar tespih gibi,
döküyor tanelerini takır takır yüzümüze.
Ben sevdanın oturduğu sokakta oturuyorum,
geceler hiç bitmiyor, ben hiç uyumuyorum,
ağzımda fiyakalı bir ıslık,
zulamda ağır yarası sevdanın.
Ali bakkalın çırağı Metin anlıyor halinden insanın.
Metin nedir senin niyetin?
Kap bakalım abine bir taze ekmek, biraz zeytin
bu akşam yine odamda efkar var
anlarsın ya Metin, adamın halinden adam anlar...